Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3098 E. 2014/6711 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3098
KARAR NO : 2014/6711
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/199844
Mahkemesi : İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 09/04/2013
Numarası : 2012/1196-2013/303
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne kiliseden çalınma kabartmalı eski mermer parçasının satılmaya çalışıldığına dair yapılan ihbar üzerine, kolluk görevlilerince istihbari çalışmanın başlatıldığı, elde edinilen bilgilere göre sanık H.. C..’nin evinde tarihi eser olduğu ve müşteri arandığının öğrenilmesi üzerine, alınan arama kararı ile olay günü sanık H.. C..’nin evine gidildiği, kolluk görevlilerince müşteri kılığına girilip sanıklar ile 56×70 cm ebadında üzerinde melek figürü bulunan bir mermer parçası için yapılan pazarlık sonucu, önceden seri numaraları tespit edilen 200 adet 50TL nin sanık H.. C..’ye verildiği ve sanık Hidayet tarafından paraların sayılıp cebine konulduğu anda sanıkların yakalama işleminin yapıldığı, yapılan aramada söz konusu mermer parçası ile paraların ele geçirildiği ve el koyma işlemlerinin yapıldığı, yine aynı gün sanık S.. K..’nun evinde yapılan aramada suça konu diğer eser olan 97×60 cm ebadında, üzerinde dört sıra yazı bulunan mermer parçasının ele geçirildiği ve el koyma işleminin yapıldığı, tüm dosya kapsamından müşteri kılığındaki kolluk görevlileri ile tarihi eser satımı konusunda iletişime geçen kişinin sanık Y.. B.. olduğu, müşteri bulduğu düşüncesi ile sanık Yılmaz’ın durumu sanıklar H.. C..’ye ve S.. K..’ya bildirdiği, sanıkların suça konu melek figürlü mermer parçasını satabilmek için olay günü Hidayet’in evine götürdükleri ve üzerlerine atılı kültür varlığı ticareti suçunu işlemek konusunda fikir birliğine vardıkları, gerek 17.05.2006 tarihli Müze Müdürlüğü’nden alınan rapordan, gerekse 27.02.2007 tarihli üniversite öğretim görevlisi arkeologlardan alınan rapordan ve gerekse de bozma kararı sonrası 19.03.2013 tarihli üniversite öğretim görevlisi arkeologlardan alınan rapordan, suça konu iki eserin de 19. yüzyıldan kalma etnografik nitelikte eser olduklarının belirtildiği görülmekle;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Gerek bozma öncesi, gerekse de bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarında, suça konu eserlerin etnografik değerde olduklarının tespit edildiği, suça konu eserlerin hem etnoğrafik nitelikte olup hem 2863 sayılı Kanun kapsamı dışında ve ayrıca tasnif ve tescil dışı bulunmasının mümkün olmadığı, zira “tasnif ve tescil dışı olma” ifadesinin korunması gerekli görülmeyen varlıklar için kullanılabileceği, etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının ise 2863 sayılı Kanun’da korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayıldığı, 2863 sayılı Kanun kapsamı dışında olan objelerin Kanun tarafından koruma altına alınmayan, söz konusu Kanunun konusunu oluşturmayan varlıklar olduğu, yine bir eserin hem 2863 sayılı Kanun kapsamında bulunup hem de tasnif ve tescil dışı olmasının da mümkün bulunmadığı, dolayısıyla, sözü edilen eserlerin etnografik değerde bulunduklarının tespit edilmiş olması karşısında, sanıkların sabit olan eylemleri nedeniyle üzerlerine atılı suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının serbestçe bulundurulamayacağı, aynı Kanunun 25/1. maddesi uyarınca, tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” düzenlenerek sahiplerine iade edileceği, başka bir deyişle suça konu eserin etnoğrafik nitelikte kültür varlığı olmasının, bu varlığın serbestçe bulundurulabileceği anlamına gelmediği, somut durumda suça konu eserin 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi, etnografik nitelikte bulunmaları ve sanığın “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” olduğuna dair bir savunmasının da mevcut olmaması karşısında, sanıklardan ele geçirilen eserin 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sahibine iadesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.