Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2909 E. 2014/20964 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2909
KARAR NO : 2014/20964
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/399149
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 4. (Kartal 2.) Çocuk Mahkemesi
Tarihi : 04/10/2012
Numarası : 2012/221-2012/544
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret

Özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Katılan Hüseyin’in suç tarihi itibariyle 14 yaşında olan kızı katılan mağdur Gülhan ile MSN üzerinden iletişim kuran ve mağdurun görüntülerini onun rızasına aykırı olarak 07.10.2008 tarihinde bilgisayarına depolayan suça sürüklenen çocuk Ömer’in, mağdurun okuldan arkadaşı olan Merve isimli şahsın MSN elektronik posta adresini ve şifresini ele geçirip, bu adres üzerinden mağdurla aynı sınıfta öğrenim gören mağdurun iki arkadaşı ve kuzeni ile MSN üzerinden görüntülü sohbete geçerek, mağdurun yüz kısmına ilişkin görüntüsünü, çıplak kadın vücudu üzerine yerleştirip, montaj yaparak hazırladığı müstehcen içerikli görüntüleri, mağdurun sınıf arkadaşlarına ve kuzenine 02.12.2008 tarihinde izlettiği; ayrıca, mağdura ait MSN elektronik posta adresini ve şifresini ele geçirip, mağdurun bilişim sistemindeki kendisine ait kısma erişimini engellediği iddiaları ile ilgili olarak TCK’nın 136. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, aynı Kanun’un 244. maddesinde tanımlanan sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme ve 226. maddesindeki müstehcenlik suçlarından CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla, dava konusu yapılmayan bu eylemlerle ilgili zamanaşımı süresi içinde dava açılıp hüküm kurulabileceği belirlenerek yapılan incelemede:
Kartal Cumhuriyet Başsavcılığının 14.02.2012 tarihli iddianamesinde, suça sürüklenen çocuğun, 19.12.2008 tarihinde, mağdurun bilgisi ve rızası dışında facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde profil açtığı ve bu profil içerisinde üçüncü kişilerin görebileceği şekilde mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ifadeler yazarak hakarette bulunduğu iddia edilmiş olup, katılanın ve katılan mağdurun aşamalarda bu yönde bir beyanı bulunmadığı gibi, suça sürüklenen çocuğun mağdur adına sahte facebook hesabı açmadığını ifade etmesi ve dosya kapsamında iddiayı doğrulayan bir delil de bulunmaması karşısında, suça sürüklenen çocuğa isnat edilen eylemlerden dolayı suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden, TCK’nın 134/2. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal ve aynı Kanun’un 125/2. maddesindeki hakaret suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
1- 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, suça sürüklenen çocuk hakkında, kovuşturmanın ertelenmesi düzenlemesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
2- TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, adli sicil kaydı bulunmayan ve 13.04.1991 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 8 ay ve hakaret suçundan 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilip, hükmedilen hapis cezalarının TCK’nın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesi ve aynı Kanun’un 51/3. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında 1 yıl denetim süreleri belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.