Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2838 E. 2014/13740 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2838
KARAR NO : 2014/13740
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/211689

Mahkemesi : Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 16.04.2013

Numarası : 2013/104-2013/144

Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Davacı vekilinin 01.03.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin bir suç soruşturması nedeniyle tutuklandığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat davasının dayanağını oluşturan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/276 Esas – 2008/317 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarından tutuklu kaldığı ve yargılama sonunda 20.11.2008 tarihinde beraatine hükmedildiği, 10.12.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 01.03.2013 tarihinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı anlaşılmakla,

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin davanın reddedilmesi gerektiğine ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Manevi tazminat miktarı belirlenirken, objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 48 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.