Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2773 E. 2014/16900 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2773
KARAR NO : 2014/16900
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/167072
Mahkemesi : Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/02/2013
Numarası : 2012/558 – 2013/103
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 63/1 ve devamı maddelerinde bilirkişinin atanması ve görevleri kapsamında, çözümü uzmanlığı ve özel veya teknik bilgiyi gerektirmeyen, davacının tutuklu kaldığı sürenin mahkeme heyeti tarafından belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, maddi tazminat miktarının tayin ve tespitine esas alınan bilirkişi raporunda, davacı lehine hükmedilecek maddi tazminatın, davacının tutuklandığı 31.03.2006 tarihi ile tahliye olduğu 12.06.2006 tarihleri arasında tutuklu kalınan 73 gün yerine, 74 gün üzerinden hesaplandığının dikkate alınmaması suretiyle, fazla maddi tazminata hükmedilmesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.