YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2745
KARAR NO : 2014/16372
KARAR TARİHİ : 02.07.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/90559
Mahkemesi : Rize Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 10/01/2013
Numarası : 2012/134 – 2013/6
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacıların tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davacılar vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK’nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturmanın akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir. Dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Kararın kesinleşmesinden önce açılan davalar bakımından CMK’nın 142/3. maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmelidir. İtirazı kabil bu karar sonrası davacı kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi, dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen süreler bakımından da davacının dava hakkı ortadan kalkmayacaktır.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava tarihinde hüküm kesinleşmediğinden dava şartı gerçekleşmemiş ve dolayısıyla henüz süre işlemeye başlamamış ise de, açılan davanın temyiz incelemesi Ulusal Yargı Ağı Sisteminde yapılan inceleme sırasında, 8. Ceza Dairesinin 16.01.2014 tarih, 2013/10302 Esas, 2014/1012 sayılı ilamı ile sanıklar müdafiinin temyiz dilekçesinin yasal süreden sonra olması nedeniyle süre bakımından reddine karar verildiği, anılan bu durum karşısında, sanıklar (davacılar) bakımından beraat hükümlerinin 15.06.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davalarının ise CMK’nın 142/1 maddesinde öngörüldüğü üzere 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı gözetilerek davaların kabulü yerine, beraat hükümlerinin kesinleşmediği belirtilerek reddine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, davacılar vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.