Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2735 E. 2014/24918 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2735
KARAR NO : 2014/24918
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/283084
Mahkemesi : Çal Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 22/04/2013
Numarası : 2012/138 – 2013/103
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet savcısı, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; mahalli Cumhuriyet savcısının, sanık hakkında tayin edilen denetim süresinin eksik tayin edildiğine ilişkin, üst Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın idaresindeki araçla seyir halinde iken Güven petrol istasyonu mevkiine geldiğinde istasyonun çıkış kısmına doğru yanaşır gibi yapıp sinyal vermeden sola doğru dönüş yaptığı, bu sırada arkasından gelen ve katılan M.. Ç..’ın kullandığı araçla sanığın kullandığı araca çarpmamak için manevra yaparak sağ taraftaki yaya kaldırımına çarpması ve bunun sonucunda katılanın aracının devrilmesi şeklinde meydana gelen maddi hasarlı olayda; sanığın eyleminin TCK’nın 179/2. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmayacağı, zira TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun, bu maddenin 2. fıkrasında ”kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmek…” şeklinde tanımlandığı, aynı Kanunun 180. maddesinde düzenlenen, trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunda ise karayolu ulaşım araçlarına yer verilmediği, dolayısıyla TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ancak kasten işlenebileceği ve bu suçun oluşabilmesi için aracın kasıt ya da olası kasıtla kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlike yaratacak bir şekilde sevk ve idare edilmesi gerektiği, karayolu ulaşım araçları yönünden suçun taksirle işlenen biçimine TCK’da yer verilmediği, koşulları bulunduğu takdirde eylemin 2918 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebileceği bu nedenle sanık hakkında unsurları oluşmayan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, üst Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.