YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2618
KARAR NO : 2014/13646
KARAR TARİHİ : 03.06.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/86715
Mahkemesi : Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 28/12/2012
Numarası : 2012/143 – 2012/573
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Davacı vekilinin 29.03.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının sahibi olduğu aracına bir suç soruşturması nedeniyle el konulduğunu, yapılan yargılama sonunda aracın iadesine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne , manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Taşova Sulh Ceza Mahkemesinin, 2006/18 Esas – 2008/123 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; davacının sahibi olduğu araca kaçak orman emvali nakletmek suçu nedeniyle, 25.12.2005 – 27.06.2006 tarihleri arasında el konulduğu, yargılama sonunda aracın sahibine iadesine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 18.05.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 29.03.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı anlaşılmakla yapılan inceleme ve değerlendirmede; Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçları yani zararın giderilmesini amaçlar, manevi tazminat için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir. Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar, tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik durumu üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği yönünde kuşku bulunmamakta ise de haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşabilmesi için kişinin bu eylem nedeniyle manevi bir zarara uğradığının hukuken kabul edilebilir gerekçe ve kanıtlarının ortaya konulması ve bu hususun ispatlanması gerekmektedir. Yalnızca malına el konulmuş olması manevi tazminatı gerektirmediğinden davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiş, tazminat talebinin dayanağını teşkil eden Taşova Sulh Ceza Mahkemesinin, 2006/18 Esas – 2008/123 Karar sayılı beraat hükmünün, el koymaya ve iadeye ilişkin evrakların onaylı suretlerinin dosya kapsamına alınarak , dayanak dosyanın mahal mahkemesinden getirtilmesi ve 04.06.2012 tarihli duruşmada incelenmesi nedeniyle tebliğnamenin 1. numaralı bendinde yer alan bozma düşüncesine, 5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesine göre
koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde kararın kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, davacının tazminat talebine dayanak teşkil eden Taşova Sulh Ceza Mahkemesinin, 2006/18 Esas – 2008/123 Karar sayılı ceza dava dosyası incelendiğinde; beraat hükmünün 18.05.2011 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme şerhli beraat hükmünün davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılmadığı, davanın ise 29.03.2012 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle tebliğnamenin 2. numaralı bendinde yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tazminat miktarına, ve davacının kusurlu olduğuna, davacı vekilinin tazminat miktarına ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının sahibi olduğu araca haksız yere el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, davaya dayanak teşkil eden Taşova Sulh Ceza Mahkemesinin, 2006/18 Esas – 2008/123 Karar sayılı dosyasında, davacının aracını davacıdan habersiz şekilde suçta kullanan sanık Selahattin Burhan’ın beraatine, suçta kullanılan davacıya ait aracın sahibinin rızası dışında kullanılması nedeniyle iadesine karar verildiği, bu nedenle davacının el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişi veya kişilerden Borçlar Kanunundaki müteselsil sorumluluk kuralları çerçevesinde talep edebileceği gözetilerek davanın 5271 sayılı CMK’nın 223/7 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme sonuç itibariyle uygun olarak, BOZULMASINA, 03.06.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.