Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2524 E. 2014/25259 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2524
KARAR NO : 2014/25259
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/406645

Mahkemesi : Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi

Tarihi : 01.04.2011

Numarası : 2010/139-2011/306

Suç Tarihi : 03.08.2009

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Olaydan yaklaşık bir saat sonra yapılan ölçümde 56 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında, sürücü belgesiz olduğundan ve alkolün verdiği etki ile direksiyon hakimiyetini kaybettiğinden bahisle bilinçli taksir hükümleri uygulanmış ise de; olay gecesi, sürücü belgesiz olan sanığın idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, 9 metre genişliğindeki çift yönlü sokakta, hızla ve araç içinde arkadaşları ile alkol alarak seyir halindeyken, olay mahalli sağa hafif virajlı bölümden geçtiği sırada, direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir yönüne göre sol tarafındaki yaya kaldırımına savrulup kaldırım üzerindeki ağaca ve yürümekte olan dört kişiye asli ve tam kusurlu olarak çarpması şeklinde gerçekleşen olayda; dosya kapsamından alkol tespitinin yapıldığı zaman dilimi ve sürücü belgesiz sanığın hızla araç kullanırken alkol almaya devam ettiği de dikkate alınarak tayin olunan cezada TCK’nın 22/3. maddesi gereğince arttırım yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan ”failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” ve (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,

2- Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında “duruşmadaki iyi hali, suçunu samimi bir şekilde ikrarı ve mahkemedeki tutumu” lehine takdiri indirim nedeni olarak kabul edilerek TCK’nın 62. maddesi gereğince indirim yapılmasına rağmen “geçmişteki hali, sanığın sabıkasının bulunması dikkate alınarak sanığa verilen cezanın ertelenmesi halinde ilerde bir daha suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat hasıl olmadığından” bahisle erteleme hükümlerinin uygulamaması sureti ile hükümde çelişki oluşturulması,

3-TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi,

4-Kovuşturma evresinde sanıktan şikayetçi olan ancak davaya katılmak istemediklerini açıkça beyan eden şikayetçiler A. E.. ve Ö. A..’ın gerekçeli karar başlığında “katılan” olarak gösterilmeleri,

Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.