Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2515 E. 2014/25194 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2515
KARAR NO : 2014/25194
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

Tebliğname no : 7 – 2012/24702
Mahkemesi : Safranbolu Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 20/10/2011
Numarası : 2011/85 – 2011/98
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde Safranbolu İlçe Jandarma Komutanlığı görevlileri tarafından yürütülmekte olan önleyici kolluk faaliyetleri sırasında, Kuzyaka Hacılar Köyü, Yeniyer mevkiinde kaçak kazı yapıldığının öğrenilmesi üzerine, bahse konu yere gidildiğinde, 1×3 metre genişliğinde, 1 metre derinliğinde bir alanın kazılmış olduğu, kazı yapılan yerin etrafında hiç kimsenin bulunmadığının görüldüğü, çevrede yapılan araştırmalar sonucunda, sanığın ve hakkında verilen hüküm temyize gelmeyen R. T..’nun yakalandığı, sanığın, kolluk ve Safranbolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda, müdafii huzurunda alınan ifadesinde, bahse konu yerde bir şeyler bulmak amacıyla kazı yaptıklarını beyan ederek, atılı suçu işlediğini kabul ettiği görülmekle;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın temyize gelmeyen diğer kişilerle izinsiz kazı yaptığı yerin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğinde bulunmayan ve sit alanı olarak tescil kaydı mevcut olmayan bir yer olduğunun anlaşılması karşısında, eyleminin 5728 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi 2863 sayılı Kanun’un 74/2. cümle ve değişiklik sonrası ise 2863 sayılı Kanun 74/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu, bu maddeler değerlendirildiğinde, 5728 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi 2863 sayılı Kanunun 74/2. cümlesinde belirtilen eylem için öngörülen cezasının, sanığın lehine olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde TCK’nın 53. maddesinin (1). fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.