Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2480 E. 2014/24523 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2480
KARAR NO : 2014/24523
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/314354
Mahkemesi : Konya (Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 31.05.2013
Numarası : 2012/1266-2013/582
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılanın göğüs ağrısı, göğüste yanma hissi ve sol kolda uyuşma şikayeti ile Özel Konya Farabi Hastanesi Acil Polikliniğine müracaatı üzerine, acilde çalışmakta olan pratisyen hekim sanık tarafından yapılan muayenesi sonrası, miyalji ön tanısıyla ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar verilerek taburcu edildiği, katılanın daha sonra ağrılarının şiddetlenmesi üzerine ertesi gün Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine müracatı sonrası yaklaşık 30 dakika kadar süren tipik göğüs ağrısı ve 14. saatinde ağrısının geçmemesi nedeniyle kardiyoloji yoğun bakıma yatırıldığı, PTCA stent kararı verilerek koroner anjioplasti yapıldığı, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 16.03.2012 tarihli raporunda, hastanın ilk müracaatı üzerine sanık tarafından yapılan muayene ve tetkikler neticesi CK-MB değerinin 23 çıktığı, bunun da üst sınır olan 24’e oldukça yakın olduğu, troponin – I değerinin 0,19 çıktığı, bunun da maksimum değer olan 0,12 den yüksek olduğu, bu değerlere ve hastanın rahatsızlığına rağmen sanığın kardiyoloji doktoru ile irtibata geçmediği, hastayı müşahadeye almadığı, herhangi bir ileri sağlık merkezine sevk etmediği, bu şekilde davranan sanığın eyleminin tıp kurallarına uygun olmadığının mütalaa olunduğu, kovuşturma evresinde Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan ve kurulda kardiyoloji uzmanı üye bulunmaması nedeniyle kusur yönünden 3. İhtisas Kurulu’nda görev yapan ve kusur yönünden önceki raporda imzası bulunan bir üyenin de kurula daveti neticesi hastada ortaya çıkan myokard infarktüsü ve sonrasında görmüş olduğu tedaviler ile sanığın tıbbi eksiklik olarak nitelendirilen kardiyoloji hekimi ile irtibata geçmemesi arasında illiyet bağının bulunmadığının mütalaa olunması karşısında, hastanın ilk müracaatı anında gereken tıbbi işlem ve müdahalelerin neler olduğu, sanığın belirtilen şikayetlerle müracaat eden hastaya karşı gerçekleştirdiği tıbbi tedavinin yeterli olup olmadığı, sanığın müdahalesinin yetersiz olduğunun tespiti halinde bu eksikliğin ortaya çıkan myokard infarktüsü ve sonrasında gelişen rahatsızlıklar yönünden zararı arttırıcı bir etkiye sahip olup olmadığı hususlarının tereddüte yer vermeyecek şekilde net bir biçimde saptanması, sanığın teşhis ve tedavisinde bir ihmalinin bulunup bulunmadığı hususlarında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, sanığın olay nedeniyle tıbbi açıdan kusurlu bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin olarak önceki raporları da irdeleyecek şekilde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınmak suretiyle, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden; eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.12.2014 tarihinde sonuçta oybirliğiyle gerekçede oybirliğiyle karar verildi.