Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2454 E. 2014/14805 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2454
KARAR NO : 2014/14805
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/103431

Mahkemesi : Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 07/02/2013

Numarası : 2012/43 – 2013/28

Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Davacı vekilinin 02.02.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suçtan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Yapılan incelemeye, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tazminat miktarına ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;

5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde kararın kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, tazminat istemine dayanak olan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, 2009/353 Soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 01.07.2009 tarihinde verildiği davanın ise 02.02.2012 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, öncelikle dava açma süresinin araştırılması bakımından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın davacıya ne zaman tebliğ edildiği, bu karara karşı davacı aleyhine itiraz edilip edilmediği, itiraz edilmediyse hangi tarihte kesinleştiği ve kesinleşme şerhli örneğinin davacıya tebliğ edilip edilmediği mahal mahkemesinden ve mahal Cumhuriyet savcılığından da sorulmak suretiyle, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenerek, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespit edilmesinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi.

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.06.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.