Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2414 E. 2014/15526 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2414
KARAR NO : 2014/15526
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/105612

Mahkemesi : İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 29.01.2013

Numarası : 2012/344-2013/30

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Haksız tutuklama nedeniyle tazminat davalarında halen geçerliliğini koruyan 02.05.1977 gün 1-1 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında belirtildiği gibi beraat kararı gerekçesinin irdelenmesine olanak bulunmadığına dair görüşü, CMK’nın 144/1-e bendindeki düzenlemenin TCK’nın 270. maddesindeki anlamda bir başkasının suçunu üstlenme fiilleri bakımından geçerli olup, hazırlık soruşturması aşamasında sanığın suçunu ikrarını kapsamadığı gözetilmeden, davacının bir suç soruşturması sırasında kanuna uygun olarak yakalanıp, tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiği ve hakkında beraat kararı verildiği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK’nın 141. ve diğer maddelerinde belirtilen şartların gerçekleştiği bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “davacının yargılandığı davada suçunu ikrar ettiği ve tutuklanmasına kendi kusurlu hareketleriyle sebebiyet verdiği” şeklindeki gerekçeye istinaden taleplerinin reddine karar verilmesi,

Kabul ve uygulamaya göre de;

Davanın tamamen reddine karar verilmesi karşısında kendisini vekille temsil ettiren davalı hazine lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,

Kanuna aykırı olup, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.