Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/23479 E. 2015/10753 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23479
KARAR NO : 2015/10753
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
Hüküm : Davanın reddi

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
02.12.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 11.02.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiş, davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, vekili aracılığıyla davaya cevap dilekçesi sunan davalı hazine yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekilin duruşmalara katılmadığından bahisle dilekçe yazım ücretine hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya kapsamına göre; davacının 21.05.2001 – 29.05.2001 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, teşekkül oluşturacak şekilde resmi evrakta sahtecilik ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçlarından 06/06/2001 tarihinde tutuklandığı, davacı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca teşekkül oluşturarak resmi evrakta sahtecilik ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçlarından fezleke düzenlenerek dosyanın Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davası sonucunda, Devlet Güvenlik Mahkemesince davacı 10.08.2001 tarihinde tahliye edilerek, Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verdiği ve yargılamanın Ağır Ceza Mahkemesinin 2001/322 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülerek, mahkemenin 05.02.2009 tarih, 2009/75 sayılı ilamı ile davacının üzerine atılı cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçlardan, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, ancak davacı hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, suç duyurusu üzerine davacı hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan kamu davasının Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/191 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülerek, mahkemenin 23.05.2013 tarih, 2013/430 sayılı ilamı ile davacının beraatine karar verildiği dikkate alındığında, davacının tutuklanmasına neden olan cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçlarından zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de, davacının resmi evrakta sahtecilik suçundan da tutuklandığı ve bu suçtan yapılan yargılama sonucunda beraat etmesi nedeniyle, haksız işlem tarihinde yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun’da aranan tazminat davası şartlarının gerçekleştiği, davacının beraat etmesi nedeniyle haksız yere tutuklu kaldığı ve bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken, tutuklama işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 144/1-c. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.