Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/23439 E. 2015/16751 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23439
KARAR NO : 2015/16751
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkûmiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1996 doğumlu suça sürüklenen çocuğun idaresindeki araç ile, meskun mahalde bulunan, 6 metre genişliğindeki iki yönlü asfalt kaplamalı düz yolda gündüz vakti seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde 2007 doğumlu ölene çarparak ölümüne sebep olduğu ve suça sürüklenen çocuğun olay yerinden kaçtığı, kullandığı araca parça alınmasından sonra şüpheli olarak belirlendiği olayda;
Suça sürüklenen çocuğun beyanlarında, ölenin yol kenarında bulunan ekinlerin arasından yola aniden fırladığını beyan ettiği, katılanın tüm aşamalarda alınan ifadesinde suça sürüklenen çocuğun aracıyla evinin yanında bulunan yoldan hızlı bir şekilde geçtikten hemen sonra pat diye bir ses duyması üzerine olay yerine vardığında çocuğunun sırt üstü baygın vaziyette yattığını gördüğünü beyan ettiği, kovuşturma aşamasında ifadesi tespit edilen tanık … beyanında, “Ben olay yerine yaklaşık 500 metre mesafede hayvan otlatıyordum. Ölen çocukta yolun kenarında bisikletinin zincirini onarıyordu. Sanık çok hızlı bir şekilde geliyordu. Ölenin ekinlerin içinden yola fırladığı doğru değildir. Yolun kenarında bekliyordu. Sanıkta yol kenarında bekleyen çocuğa çarptı, arkasından kaçtı. Kaza bu şekilde meydana geldi. Ölen çocuğu hastaneye ben götürdüm. Fakat ifademi almadılar, ifademi ilk kez burada veriyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, ancak mahkemece ölenin yakını olması ve soruşturmada ifade vermemesi nedeniyle beyanlarına itibar edilmediğinin belirtildiği,
Mahallinde keşif yapılmadan doğrudan Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporlarında, suça sürülenen çocuğun yol kenarında bisikletiyle duran ölene çarptığı kabul edildiği takdirde suça sürüklenen çocuğun asli, ölenin yola aniden fırlayarak suça sürüklenen çocuğun çarptığı kabul edildiği takdirde alt düzeyde tali kusurlu kabul edileceğinin bildirildiği, olay yeri fotoğraflarına bakıldığında ölenin bisikletinde parçalanma emareleri bulunmadığı, ancak fren kolu ile pedal parçalarının tespit edildiği, patika yolun bisikletin bulunduğu yere mesafesinin tam ölçülmemekle birlikte bir hayli mesafenin bulunduğu, suça sürülenen çocuğun hangi yöne seyrettiğinin ve çarpma noktasının neresi olduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuk ile tanık … hazır bulundurularak, trafik polisi bilirkişi nezaretinde mahallinde keşif icra edilmesi, suça sürülenen çocuktan ve tanıktan ayrı ayrı aracın hangi yönden gelerek hangi istikamete gittiği, çarpma noktası ile ölenin yola nereden çıktığı, suça sürülenen çocuğun ölenin bisikletine çarpıp çarpmadığı, bisikletin bulunduğu nokta ile patika yol arasındaki mesafenin ölçülmesi, ayrıca katılanın evinin olay yerine uzaklığının belirlenmesi ve suça sürüklenen çocuğun beyanına göre ölenin patika yoldan çıktığı kabul edildiği takdirde, bisikletin patika yola olan uzaklığına, olay yerinde fren izine rastlanmamasına, aracın ön orta kısmında hasar olmasına ve bisikletteki parçalanmanın az olmasına göre suça sürüklenen çocuğun beyanına itibar edilip edilemeyeceği değerlendirildikten sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.