Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/23274 E. 2015/16369 K. 23.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23274
KARAR NO : 2015/16369
KARAR TARİHİ : 23.10.2015

Tebliğname No : 12 – 2014/168295
Mahkemesi : Zile Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 23/01/2014
Numarası : 2013/242-2014/13
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 14/07/2008 tarih ve 902 sayılı kararı ile kentsel sit alanı olarak tescilli bölgede bulunan taşınmazın bahçesine 30 metrekare yapı inşa ettiği iddiasıyla sanık hakkında dava açıldığı, her ne kadar mahkemece “davaya konu yerin sit alanı ilan edildiğine dair sanığa bizzat tebliğ yapılmadığı” şeklindeki hatalı gerekçe ile beraat kararı verilmiş ise de, inşaat teknikeri tarafından 22/08/2013 tarihinde tanzim edilen tutanak ile davaya konu yapının sanık tarafından kaldırıldığının tespit edildiği, bu nedenle sonuç itibariyle hükmün isabetli olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 23/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.