Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/23175 E. 2015/17121 K. 06.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23175
KARAR NO : 2015/17121
KARAR TARİHİ : 06.11.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; … Bölge Kurulu’nun 07/06/2010 tarih ve 1850 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli bölgede yer alan belediye itfaiye alanı ile mezbahanede müze görevlileri tarafından yapılan incelemelerde, mezarlık ile itfaiye binaları arasına duvar yapıldığının, mezbahaneye ekleme yapılarak iki odadan oluşan yeni bir mekan oluşturulduğunun, pvc pencere ve kapı takıldığının, sıva yapıldığının, inşai faaliyetin bir bölümünün tamamlandığının, halihazırda inşaat malzemelerinin olay yerinde bulunduğunun tespit edilmesi üzerine suç tarihinde belediye başkanı olarak görev yapan sanık hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesince mahkumiyetine karar verilmesi talebiyle dava açıldığı, sanığın savunmasında, binanın çatısını tamir ettirdiğini, sıva yaptırdığını, kapı ve pencereleri yenilettiğini, yeni bir yer yapmadığını, duvarın önceden de mevcut olduğunu beyan ettiği, inşaat bilirkişi raporunda, mezarlık ve itfaiye arasında görülen duvarın genel olarak eski yapı olduğunun, ancak hasar gören kısımların yıkılmasını önlemek amacıyla tamir edilerek taşlar arasına derz yapıldığının, ayrıca mezarlık iç kısmına mevcut duvarı güçlendirmek amacıyla ek duvar yapıldığının, mezbahaneye ek olarak yapılan odanın eskiden de varolduğunun, binanın çatı, pencere, kapı ve tavan kısımları ile sıvasının yenilendiğinin tespit edildiği anlaşılmakla, sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesi gereğince ek savunması alınarak mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “Kurul kararının sanığa bizzat tebliğ edilmediği” şeklindeki hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.