Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/23126 E. 2015/16837 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23126
KARAR NO : 2015/16837
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise beraatine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, gece vakti, idaresindeki otomobil ile olaydan yaklaşık 1 saat 45 dakika sonra yapılan ölçüme göre 0,80 promil alkollü halde ve hızla seyir halindeyken, hafif virajlı yol bölümünden geçtiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek sol taraftaki banket üzerinde bulunan beton elektrik direğine aracının ön kısmıyla çarpması neticesi aynı araçta bulunan katılanın 4. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet veren sanığın tam kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, taksirinin yoğunluğu ve katılanın nitelikli şekilde yaralandığı gözetilip, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
2-Olaydan yaklaşık 1 saat 45 dakika sonra yapılan ölçüme göre 0,80 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında tespit edilen alkol miktarı dikkate alındığında bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu ve taksirle yaralama suçundan tayin olunan cezada TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-TCK’nın “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olup, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu dikkate alındığında sanığın sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilip, unsurları oluşan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise “hüküm verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi yerine beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.