YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21956
KARAR NO : 2015/13825
KARAR TARİHİ : 18.09.2015
Tebliğname no : 12 – 2014/317927
Mahkemesi : Kırşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 16/06/2014
Numarası : 2013/404 – 2014/212
Suç : Taksirle Yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanığın idaresindeki otomobille tali yoldan bölünmüş iki şeritli devlet yoluna tersten girip, bölünmüş yolda ters yönden 200 metre ilerleyip, sağındaki orta refüj aralığından yolun karşı tarafına geçmek isterken aracının sol önü ile, aynı yönden doğru istikametten seyreden ve orta refüj aralığından tekrar geldiği yöne U dönüşü yapmak isteyen mağdurun idaresindeki otomobile çarptığı olayda, bilinçli taksir koşullarının oluştuğu kabul edilerek sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; yine; bu oluşa göre tamamen kusurlu olduğu kabul ve tespit edilen sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınmadan, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu üç kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saiki” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm bölümünün 1. paragrafındaki “kastı ve güttüğü amaç ” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.