YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21037
KARAR NO : 2016/3889
KARAR TARİHİ : 14.03.2016
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, Taksirle yaralama
Hüküm :1-Sanık … hakkında TCK’nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
2 -Sanık … hakkında TCK’nın 89/1, 89/2-e, 62, 52/2-4, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık …’ın, taksirle yaralama suçundan ise sanık …’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık …’ın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde;
İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın taksire dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınmak suretiyle adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınıp, tam kusurlu eylemi neticesinde bir kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında asgari hadden daha fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 21:45 sıralarında, gece vakti, yerleşim yeri sınırlarında, sanığın sevk ve idaresindeki motosikleti ile seyri sırasında, olay mahalline geldiğinde, karşı istikametten gelen …’ın kullandığı araç ile çarpışması sonucunda, hayati tehlike geçirecek derecede yaralandığı, olaydan yaklaşık 41 dakika sonra düzenlenen adli muayene raporunda sanığın 0,50.2
promil alkollü olduğunun belirlendiği, yerleşik Adli Tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte vücuttaki alkol düzeyinin geçen her saatte 0.15 promil azaldığı bilindiğine göre, sanığın olay anında yaklaşık 0,60 promil alkollü olacağının kabul edileceği cihetle, her ne kadar aldırılan kusur raporlarında tali derecede kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, meydana gelen olayda herhangi bir kusuru bulunmayan ve güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair dışa yansıyan bir davranışı da tespit edilememiş olan sanık hakkında, 6487 sayılı Kanun ile değişik 2918 sayılı Kanunun 48/6. maddesi de dikkate alınarak, unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan dolayı beraati yerine, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında tayin edilen 1 ay 7 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, hesap hatası sonucu 740 TL yerine, 540 TL olarak eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.