YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20261
KARAR NO : 2015/13585
KARAR TARİHİ : 16.09.2015
Tebliğname No : 12 – 2014/231674
Mahkemesi : İzmir (Kapatılan) 18. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 26/03/2014
Numarası : 2013/114 – 2014/305
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye, kusura, erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ya da diğer seçenek yaptırımlara hükmedilmesi gerektiğine; katılan vekilinin ise suç vasfına yönelik sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
1-İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde şoför olarak görev yapmakta olan sanık, idaresindeki yolcu otobüsü ile, gündüz vakti, meskun mahalde, tek yönlü caddede seyir halindeyken, olaya konu ışık kontrollü kavşağa yaklaştığında seyir yönüne yanmakta olan kırmızı ışıkta durakladığı sırada, duraklamakta olan yolcu otobüsüne binmek üzere kavşak mahallinde kaplamaya girip sağ ön kapı camına vurarak araca binmek istediğini dile getiren ve bu talebi durak harici noktalarda yolcu indirip bindiremeyeceği ifade edilerek reddedilen katılanın sanıkla bu yönde tartıştığı esnada, sanığın, seyir yönüne yanan kırmızı ışığın yeşile dönmesi üzerine arkada aynı yönde bekleyen diğer araçların da uyarılarıyla, yayanın araçtan yeterli mesafede uzaklaştığını kontrol etmeksizin direksiyonu yaya yönüne çevirerek tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde harekete geçmesi üzerine asli kusurlu şekilde idaresindeki aracının sağ yan kısmıyla katılana çarparak basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken; TCK’nın 61. maddesi göz önüne alınarak suçun işleniş biçimi, oluşan zarar, sanığın taksire dayalı kusurunun derecesi nazara alınmak suretiyle adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek sanığa en üst hadden ceza tayini,
Kabule göre de;
Mahkememece hakkında ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmayan, şoför olarak çalıştığını ve aylık 1.700 TL geliri olduğunu beyan eden sanık hakkında tayin olunan 7.300 TL adli para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.