Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/2007 E. 2014/25687 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2007
KARAR NO : 2014/25687
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/99981
Mahkemesi : Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 24/01/2013
Numarası : 2012/55 – 2013/70
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kemalpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne tanık R.. S..’ın, Kemalpaşa ilçesinde bulunan Tetrapak isimli fabrika yerindeki ek fabrika binası yapımının kazısında bir adet heykel bulunduğuna ve olay yerinde saklandığına dair yaptığı ihbarı neticesinde, olay yerine giden kolluk görevlilerine fabrikada bulunan bir kişinin, yeni bina için yapılan kazıdan çıkan harfiyatın döküldüğü yerde saklanan mermer parçasının yerini gösterdiği, bulunan bir beyaz çuvalın kaldırıldığı ve üzeri çamurla kaplı bir mermer parçasının bulunduğu, bu mermerin üzerinin temizlenmesi ile 94×54 cm boyutlarında, üzerinde kafa kısmı kopmuş bir insan kabartması olan eser olduğunun görüldüğü ve eserin İzmir Müze Müdürlüğü’ne teslim edildiği, Müze Müdürlüğü’nün 04.01.2012 tarihli raporunda, söz konusu mermer parçasının, M.Ö. 2. yy.-Helenistlik Döneme ait bir stel parçası olduğunun, bu nedenle 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli bir kültür varlığı olduğunun tespit edildiği, ihbarı yapan tanık R.. S.. ile fabrikada çalışan ve mermer stel parçasını görüp olayı tanık Ramazan’a anlatan tanık H.. Ş..’in verdikleri ifadelerde, ek fabrika binası için yapılan temel kazısı çalışmaları sırasında bulunan mermer parçasını, kazı işini alan taşeron firma yetkilisi sanık H.. K..’ın bir yere gömdürdüğüne, daha sonra bu durumun ortaya çıkması halinde inşaatın durdurulacağını söyleyerek mermer parçasını kırdırmak istediğine, ancak kendilerinin mermeri sakladığına ve kolluk görevlilerine durumu ihbar ettiklerine dair beyanları üzerine, sanık H.. K.. hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yargılama neticesinde, fabrika temel kazısında kiremit parçalarının çıkması üzerine, fabrika çalışanlarınca Müze Müdürlüğüne haber verildiği, Müze Müdürlüğü görevlilerince de 22.12.2011 tarihinde olay yerinde incelemelerin yapıldığı, bu durum karşısında sanıkta bir suç kastının olduğuna dair delillerin bulunmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
tanık ve sanık anlatımlarından anlaşılacağı üzere, 16.12.2011 tarihinde yapılan kazı esnasında çıkan mermer stel parçasının, inşaat çalışmasına engel olmaması için sanık H.. K.. tarafından ilgili yerlere bildiriminin yapılmadığı ve fabrika içerisinde saklandığı, olayın dışarıda konuşulmakta olduğunun duyulması üzerine, kazı çalışmasında kiremit parçaları çıktığı bahsiyle Müze Müdürlüğüne bilgi verildiği ve olay yerinde 22-23.12.2011 günü Müze Müdürlüğü görevlilerince incelemelerin yapılıp gidildiği, daha sonra sanık H.. K..’ın bu mermer stel parçasını parçalamak için tanık H.. Ş..’den getirmesini istediği, tanık H.. Ş..’in de heykeli arkadaşı tanık R.. S..’a anlattığı ve birlikte olayı kolluk görevlilerine ihbar ettikleri, tüm bu nedenlerle, sanık H.. K..’ın temel kazısı esnasında bulunan ve fotoğraflarından da oldukça eski olduğu anlaşılabilen, üzeri insan figürlü mermer parçasının üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan tarafsız bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadığı, tasnif ve tescile tabi olup olmadığı, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadığının tespit edilmesi ve 2863 sayılı Kanun kapsamında koruması gerekli bir eser olduğunun tespit edilmesi halinde, sanığın kültür varlığını yasal süre olan 3 gün içerisinde ilgili birimlere bildirimini yapmadığı ve üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla, atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.