Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/19394 E. 2015/10742 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19394
KARAR NO : 2015/10742
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62/1, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik inceleme yapıldığına ve savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirle yaralama suçunun TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca takibi şikayete tabi olup, şikayet süresi ise TCK’nın 73/1. maddesi uyarınca fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. 14/07/2010 tarihinde meydana gelen olayda katılanın şikayetçi olduğuna ilişkin ilk beyanının 13/04/2011 tarihinde ve yasal 6 aylık süre geçtikten sonra tespit edildiği, katılan 4. derece kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmış ise de, 1 ay sonra hastaneden taburcu olduğu gözetildiğinde, şikayette bulunmak için yeterli süresinin bulunduğu anlaşıldığından, tebliğnamede şikayetin süresinde olduğunu öneren görüşe iştirak edilmemiş olup, mahkemece şikayetin süresinde olmaması nedeniyle düşme kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de,
1-Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken hükmün 4.maddesinin üçüncü parağrafında “Sanığa verilen adli para cezasının miktarı, sanığın dosya kapsamından anlaşılan ekonomik ve şahsi halleri göz önüne alınarak 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun hükmün kesinleşmesi için geçecek sürenin uzunluğu nedeniyle cezanın ödenmesi için ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/4 maddesi uyarınca mehil verilmesine taktiren yer olmadığına,” denildiği halde, aynı maddenin dördüncü parağrafında “Sanığa verilen adli para cezasının, cezanın miktarı, sanığın dosya kapsamından anlaşılan ekonomik ve şahsi halleri göz önüne alınarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/4 maddesi uyarınca taktiren Birer Ay Ara İle 10 Eşit Aylık Taksitte Alınmasına,” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kendi içinde çelişkili hüküm kurulması,
2-TCK’nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ihtarından sonra, aynı madde gereğince “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” ihtar edildiği halde, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince de ihtarı karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.