Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/19090 E. 2016/1669 K. 10.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19090
KARAR NO : 2016/1669
KARAR TARİHİ : 10.02.2016

Tebliğname No : 12 – 2014/107276
Mahkemesi : Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21/01/2014
Numarası : 2013/436 – 2014/33
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa Mahkemesi’nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 13/12/1990 tarih ve 2498 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olduğu belirlenen Bergama ilçesi, Eğrigöl köyü, Halisarna Antik Kenti sınırları içerisinde yer alan 76 sayılı parselde bulunan arazinin, sanık T.. E..’ın eşinin babası olan …. adına kayıtlı iken, ….’ın hayatını kaybetmesi üzerine sanığın eşi olan ….’a intikal ettiği ve beyanlara göre olay tarihinin 2 ay öncesinden beri arazi ile sanığın ilgilendiği, olay günü olan 02.10.2009 tarihinde Bergama M.. M.. görevlilerince yerinde yapılan denetimde, taşınmazda kepçe ile tesviye amaçlı kazı çalışması yapıldığının ve tarlanın kuzey tarafında yaklaşık 1.5 metreye ulaşan kot farkı oluşturulduğunun belirlendiği, bu tespit üzerine sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanığın yaptığı savunmasında, suça konu taşınmazın eşinin babasından 2 ay kadar önce kendilerine intikal ettiğini, bu nedenle sit alanı içerisinde bulunduğunu bilmediğini beyan etmiş, mahkemece de sit ilanı kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği araştırılmadan, yapılan yargılama neticesinde davaya konu eylemin gerçekleştirilmesinden önce, arazinin sit alanı içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilinmiyor olabileceği gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de; sanığın şahsi hallerine ilişkin beyanında, dava konusu taşınmazın yer aldığı … köyünde ikamet ettiğini bildirdiği, bu itibarla öncelikle anılan Kurul kararının suça konu yerde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin araştırılması, böylece sanığın bölgenin niteliğini bilip bilmediğinin tereddütsüz biçimde belirlenmesiyle, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.