Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/19040 E. 2015/18726 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19040
KARAR NO : 2015/18726
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; ilan edilmese dahi muhattapların ilgili taşınmazın sit alanında kaldığını bildiklerinin anlaşılması halinde, izinsiz yapılan uygulamalardan sorumlu olacakları, keza 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerin amacının, sit alanı tesciline ilişkin kararların, muhahattapları tarafından öğrenilmesini sağlamaya yönelik olduğu;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, suç tarihinde, belediye görevlileri tarafından düzenlenen yapı tatil zaptı ile,.. Koruma Bölge Kurulunun 07/05/1992 tarih, 3683 sayılı kararı ile belirlenen 1. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan .. İli, .. İlçesi, ….. Köyü, …. Sitesi, 130 adada bulunan 103 numaralı bağımsız bölümde projesinde çiçeklik olarak gösterilen 1.20×2.50 m2 ebatlarındaki alanın etrafının pvc malzeme ile kapatılıp, depo olarak kullanıldığının tespit edildiği, bölgenin sit alanı olarak tescil edilmesine dair kararın 2000 yılında usulüne uygun olarak mahallinde mutat vasıtalar ile ilanının yapıldığı, dosya kapsamında mevcut kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 27/08/2012 tarihli tutanak dikkate alındığında, çevrede yaşayan şahıslar tarafından bölgenin bu niteliğinin bilindiği, bu şekilde sanığında bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiğinin kabulü gerektiği, buna rağmen üzerinde 3194 sayılı Kanun’un 21/3 maddesi kapsamında basit nitelikte müdahalelerde bulunduğu, eyleminin 2863 sayılı Kanun’un 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı ve belirtilen suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde “6498 sayılı Kanuna göre sanığa yapılmış tebligat veya ilan bulunmadığı” gerekçesi ile beraatine dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.