Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/18970 E. 2015/7780 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18970
KARAR NO : 2015/7780
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK’nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 179/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davaya katılma talebinde bulunmalarına rağmen bu istemleri hakkında bir karar verilmeyen mağdurlar… ve … gerekçeli kararın tebliğ edildiği ve adı geçen mağdurların hükmü temyiz etmedikleri belirlenerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına, hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemiş ve ertelenmemiş olmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında, suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın, güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 112 promil alkollü olarak sevk ve idare ettiği otomobille karşı yön taşıt trafiğine ayrılmış şeride geçip, kendi şeridinde ilerleyen minübüsle çarpışması sonucu minibüs sürücüsü ve minibüs yolcusu ile otomobildeki üç yolcudan ikisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek, bir kişinin de basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanmalarına neden olduğu, minibüs sürücüsü ile minibüs yolcusu olan mağdurların sanıktan şikayetçi olduklarını, otomobildeki mağdurların ise sanıktan şikayetçi olmadıklarını ifade ettikleri olayda,
Sanığın eyleminde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu; ancak, TCK’nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise biri nitelikli olmak üzere birden fazla kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu,
Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre; her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği,
Bu kapsamda; sanığın, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına karar verileceği, somut olayda; sanığın eylemi bilinçli taksirle işlemesi, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanan mağdurlardan ikisinin şikayetçi olması karşısında sanığın iki kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesinden dolayı taksirle yaralama suçundan TCK’nın 89/4, 22/3. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, TCK’nın 44. maddesi gerekçe gösterilerek, yazılı şekilde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
Sanığın adli sicil kaydındaki … Asliye Ceza Mahkemesinin 01.04.2009 tarihli, 2009/39 esas, 2009/360 karar sayılı ve 16.06.2011 tarihinde kesinleşen ilamına göre, 23.04.2005 tarihinde işlediği sabit görülen 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan dolayı anılan Kanun’un 13/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 450,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, sübutu kabul edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu 17.06.2011 tarihinde işlemesi nedeniyle tekerrüre esas nitelikte cezası bulunduğu halde, tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.