YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18953
KARAR NO : 2015/7779
KARAR TARİHİ : 11.05.2015
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07.05.2013 tarih 2013/11-87-245 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, vekalet ücreti kişisel hakka ilişkin olup, kişisel hakka ilişkin kanuna aykırılıkların Yargıtay tarafından bozma konusu yapılabilmesi için, hükmün karşı hak sahibi tarafından temyiz edilmiş olması gerekir. Bu nedenle, kendilerini vekaletnameli vekilleri ile temsil ettiren yaşı küçük katılanlar .. ve .. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre, bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyetinin Para Birimi Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile Bakanlar Kurulunun 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı Yeni Türk Lirası ve Yeni Kuruşta Yer Alan Yeni İbarelerinin Kaldırılmasına ve Uygulama Esaslarına İlişkin Kararının 1. maddesi hükümlerine göre; adli para cezasının Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde yasal zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
2- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin “TCK’nın 50/1-a” maddesi yerine, “TCK’nın 50/1-a, 50/4” maddeleri olarak gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
3- 5320 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun’la değişik 13. maddesinde, “Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır.” hükmüne yer verilmiş olup, yaşı küçük katılanlar … ve … gerek soruşturma gerek kovuşturma evresinde baro tarafından vekil atanmadığı, adı geçenlerin kendilerini vekaletnameli vekilleri ile temsil ettirdikleri gözetilmeden, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2013 Yılı Tarifesi uyarınca her bir mağdur için ayrı ayrı belirlenen toplam 492,00 TL müdafii ücretinin sanıktan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 4 numaralı paragafındaki, “TCK’nın 50/1-a,50/4 ve 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20,00 YTL den 3.000,00 YTL” ibaresinin, “TCK’nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince günlüğü 20,00 TL’den 150 gün karşılığı 3.000,00 TL” şeklinde değiştirilmesi, hükmün 6 ve 7 numaralı paragraflarının hükümden çıkarılması suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.