YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18065
KARAR NO : 2015/13798
KARAR TARİHİ : 18.09.2015
Tebliğname No : 12 – 2014/80807
Mahkemesi : Pazar (Rize) 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 27/11/2013
Numarası : 2013/269-2013/808
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 17/04/2013 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 19/05/1998 tarih ve 3148 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede sanık tarafından 17×11 metre ebatlarında 35 adet ahşap direk dikilerek, tavanı saç ile kapatılan yapı inşa edildiğinin tespit edildiği, sanığın kendisine ait olmayan davaya konu yerin sit alanı olduğunu bildiğini, ancak izin almadığını beyan ettiği, dosya kapsamında mevcut 13/11/2013 havale tarihli inşaat bilirkişi raporunda, suça konu barakanın esaslı temelinin bulunmadığının, sabit ve kalıcı bir yapı olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi yerine, “sit ilanına ilişkin usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve suç işleme kastının bulunmadığı” gerekçeleriyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.