Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17872 E. 2015/13800 K. 18.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17872
KARAR NO : 2015/13800
KARAR TARİHİ : 18.09.2015

Tebliğname No : 12 – 2014/79726
Mahkemesi : Pazar (Rize) 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 28/11/2013
Numarası : 2013/137-2013/828
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 31/10/1991 tarih ve 1185 sayılı kararı ile doğal sit, anılan Kurul’un 27/06/1992 tarih ve 1404 sayılı kararı ile kentsel ve 3. derece doğal sit alanı olarak tescilli … yaylasında, kolluk kuvvetleri tarafından icra edilen önleyici devriye görevi sırasında, ….Otel’in sahibi olan sanığın, otelin karşısında bulunan ve kendisine ait olan arazide otopark yapacağından bahisle 33 metre uzunluğunda 25×11,5 metre eninde alan açtığının tespit edildiği, 21/10/2013 havale tarihli inşaat bilirkişi raporunda, oldukça düzgün arazi yapısına sahip olan parselin tamamının kazılarak zeminde bulunan taşların toplanıp daha düzgün bir zemin oluşturulduğunun belirlendiği anlaşılmakla, mahkemece, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi yerine, Kurul kararının maliklere bizzat tebliğ edilmediği ve davaya konu eylemin “inşai ve fizik müdahale sayılmadığı” şeklinde hatalı görüş içeren bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.