Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17859 E. 2015/3401 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17859
KARAR NO : 2015/3401
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 17.603,01 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacı vekilinin 13.06.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde kararın kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, davacının tazminat talebine dayanak teşkil eden … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/360 Esas – 2011/184 Karar sayılı ceza dava dosyası incelendiğinde; beraat hükmünün 10.05.2012 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme şerhli beraat hükmünün davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılmadığı, davanın ise 13.06.2013 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde açılmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.