Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17822 E. 2015/7392 K. 05.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17822
KARAR NO : 2015/7392
KARAR TARİHİ : 05.05.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :TCK’nın 85/1, 62, 50/1-a-4, 52/2-4, 53/6, 50/6. maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücü belgesinin geri alınması.

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında TCK’nın 85/1, 62. maddeleri gereğince tayin edilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 18.200 TL yerine hesap hatası sonucu 18.000 TL adli para cezasına hükmedilerek, sanık hakkında eksik ceza tayini,
2-TCK’nın 52/4. maddesinde taksit süresinin iki yılı geçemeyeceğinin bildirilmesine karşın sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının birer ay ara ile 30 eşit taksitte alınmasına karar verilmesi,
3-TCK’nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK’nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (5-1.) bendindeki “18.000” ibaresinin “18.200” ibaresi ile (5-2.) bendindeki “30” ibaresinin ise “24” ibaresi ile değiştirilmesi, TCK’nın 50/6. maddesine ilişkin bendin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.