Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1780 E. 2014/17098 K. 02.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1780
KARAR NO : 2014/17098
KARAR TARİHİ : 02.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/158929

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 05/02/2013

Numarası : 2012/354 -2013/12

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Davacının Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2000/816- 2003/932 sayılı 17.11.2003 tarihli kararıyla karşılıksız çek keşide etmek suçundan mahkumiyetine karar verilmesinden sonra, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesi üzerine, davacı hakkında yakalama çıkarılarak 27.10.2007 tarihinde yakalanıp gözaltına alındığı, 30.07.2010 tarihli saymanlık belgesine göre 1.377 TL adli para cezasını ödemesi üzerine infaza son verilmesinden sonra, 22.11.2007 tarihinde söz konusu çeklerin kendisi tarafından keşide edilmediğini, nüfus bilgilerinin kullanılarak kendisi adına çek hesabı açtırılıp şirket kurulduğunu belirterek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuş, talebi yerinde görülerek aynı mahkemenin 20.07.2009 tarihli ek kararıyla beraatine karar verilmesinden sonra, hükmün müdahil tarafından temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.02.2012 tarihli yazısı gereğince kanun değişikliği nedeniyle cezanın idari yaptırıma dönüşmüş olması nedeniyle dosyanın mahalline iadesinden sonra Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/837 2012/761 sayı ve 24.04.2012 tarihli kararıyla 17.11.2003 tarihli Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2000/816- 2003/932 sayılı kararının iptaline karar verilmesi nedeniyle temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine, davacının haksız olarak kendisinden tahsil edilen 1.376,99 TL’nin tarafına iadesi için açılan bu davada CMK’nın 323/3. maddesi gereğince talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi,

Kabule göre de;

Davanın reddedilmesi karşısında, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı vekilinin davayı takip etmediği gerekçesiyle dilekçe yazım ücreti tayin edilmesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.