Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17753 E. 2014/23784 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17753
KARAR NO : 2014/23784
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/401981
Mahkemesi : Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/06/2012
Numarası : 2012/88 – 2012/122
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacı vekilinin 08.01.2007 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2006/154 Esas – 2006/235 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 09.06.2005 – 12.05.2006 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 27.09.2006 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 08.01.2007 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklanma tarihi olan 09.06.2005 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, mahkemenin 2007/5 Esas -2009/233 Karar sayılı ve 06.10.2009 tarihli ilk kararına yönelik Dairemizin 2011/15555 Esas – 2012/2468 Karar sayılı ve 09.02.2012 tarihli bozma ilamına, mahkemece bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sırasında ve 29.06.2012 tarihli celsede uyulmasına karar verilmişse de, 336 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp yine eksik tayini,
2- Dairemizce sonradan benimsenen görüşe göre; 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, davacı lehine beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen vekalet ücretinin dahil edilmesi suretiyle maddi tazminatın fazla tayini;
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.