Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17547 E. 2014/21735 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17547
KARAR NO : 2014/21735
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

Karar no : 2014/21735
Tebliğname no : 12 – 2014/314598
Mahkemesi : Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/09/2012
Numarası : 2011/198 – 2012/273
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacılar vekilinin 11.05.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacı küçüğün bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan cezalandırılmasına hükmedildiğini ancak erken tahliye edilmemesi nedeniyle fazladan cezaevinde kaldığını belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/469 Esas – 2008/341 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; suça sürüklenen çocuğun (davacı küçüğün) yağma suçundan 22.11.2007 tarihinde tutuklandığı 15.12.2010 tarihine kadar 3 yıl 23 gün süre ile tutuklu kaldığı, yargılama sonucunda 5 yıl hapis cezasına hükmedildiği, dosya arasında yer alan müddetnameye göre anılan suçtan koşullu salıverilme tarihinin 24.05.2010 olduğunun belirtildiği, böylelikle davacının 24.05.2010 – 15.12.2010 tarihleri arasında haksız yere tutuklu kaldığı, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 21.10.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 11.05.2011 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin, sair temyiz itirazının reddine, ancak;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacı küçüğün sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacı küçüğün elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 205 gün süreyle tutuklanan davacı küçük için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp eksik tayini,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacılar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.