Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17540 E. 2014/24892 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17540
KARAR NO : 2014/24892
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/76678
Mahkemesi : İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 27/06/2013
Numarası : 2012/972-2013/542
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık hakkındaki davanın düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 14.12.1974 tarih ve 8176 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen ve koruma grubu 2. grup olarak belirlenen, İstanbul ili, Şişli ilçesi, Halaskargazi caddesi,.. pafta, … ada,..sayılı parselde ve bitişiğindeki … sayılı parselde bulunan binaların zemin katındaki dükkanlarda 15.01.2001 tarihinden itibaren sanığın kiracı olarak mağaza işlettiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü görevlilerince yerinde yapılan 18.07.2011 tarihli denetimde, her iki binanın zemin katlarında bulunan dükkanlar arasındaki duvarların kaldırılarak tek mekan olarak faaliyette bulunulduğunun ve 9 sayılı parselde bulunan binadaki dükkanın 50 m2 kadar dışa doğru büyütüldüğünün tespit edildiği, bu durum üzerine İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 07.12.2011 tarih ve 101 sayılı kararıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, söz konusu dükkanlarda kiracı olan sanık B.. G.. hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanığın verdiği beyanlarında davaya konu uygulamaları kendisinin yapmadığını, dükkanları kiraladığı hali ile kullandığını beyan etmiş ve yapılan yargılama sonunda davaya konu uygulamaların 2001 yılı öncesinde gerçekleştirildiği gerekçeleri ile davanın zamanaşımından düşmesine karar verilmiş ise de; 03.06.2013 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisi raporunda, davaya konu uygulamalarda kullanılan malzemelerdeki eskime durumu incelenerek, izinsiz uygulamaların yapılma tarihinin tespit edilmediği anlaşılmakla, öncelikle suça konu yerde, inşaat mühendisi bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak, izinsiz uygulamaların eskime durumları, kullanılan malzemelerin yıpranma özellikleri de dikkate alınarak, suç tarihinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, tescile esas bilgi ve belgelerin dosya kapsamına getirtilmesi, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile keşif icra edilerek, öncelikle yapılan izinsiz uygulamaların, kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak yapım tarihlerinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sorumluların hukuki durumunun tayin edilmesi, izinsiz uygulamaların yapım tarihlerinin tespitinin ardından uygulamaların, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması; yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin; eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.