Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17489 E. 2015/3276 K. 23.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17489
KARAR NO : 2015/3276
KARAR TARİHİ : 23.02.2015

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : 1.052,25 TL maddi ve 3.500 TL manevi tazminatın
davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında Maliye hazinesi yerine……nün davalı olarak belirtilmesi ile 16.07.2013 olan dava tarihinin 27.07.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin hükmün kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve herhalde hükmün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, dosya içerisinde mevcut evraklar ve Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede, sanığın (davacının) hırsızlık suçundan tutuklu kaldığı ve … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1072 Esas – 2010/161 Karar sayılı, 10.03.2010 tarihli kararıyla beraatine karar verildiği, her ne kadar sanık (davacı) hakkında verilen beraat kararının Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2011/36482 Esas – 2013/15113 Karar, 21.05.2013 tarihli ilamıyla onanması suretiyle kesinleştiğine dair şerh verilmiş ise de, müştekinin şikayetçi olmadığı, beraat kararının sanık (davacı) …’ın yokluğunda verildiği ve karara karşı sanık (davacı) lehine ya da aleyhine temyiz talebinin bulunmadığı, bahse konu Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2011/36482 Esas – 2013/15113 Karar, 21.05.2013 tarihli ilamının dosyanın diğer sanığı hakkında olduğunun, tazminat davasının ise 16.07.2013 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, tazminat davasının dayanağı olan ceza dava dosyasının celp edilerek, yokluğunda 10.03.2010 tarihinde verilen beraat kararının, sanık (davacı) …’a hangi tarihte tebliğ edildiğinin belirlenmesi ve ilgili tebligat evrakının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneğinin dosya içine alınarak, beraat kararının davacı yönünden hangi tarihte kesinleştiği tespit edilerek, tazminat davasının beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde açılıp açılmadığının tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.