Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/17428 E. 2015/7566 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17428
KARAR NO : 2015/7566
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay gecesi, yol üzerinde yürürken kendisine motosiklet çarptığından bahisle … Devlet Hastanesi’ne müracaatı üzerine muayenesi yapılan ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı tespit edilen katılanın, olaydan bir kaç saat sonra kolluk görevlilerine verdiği ifadesinde “yolun sağında yürüdüğü sırada plakasını alamadığı bir motosikletin arkadan gelerek sol ayağına çarptığını ve yere düştüğünü, kendisine çarpan kişinin kim olduğunu bilmediğini ve şikayetçi olduğunu” beyan ettiği, bu beyanının üzerinden bir hafta geçtikten sonra yine kolluk görevlilerine “kendisine çarpanın sanık .. olduğunu, kendisinin ricası üzerine öncesinde ismini vermediğini, ancak mağduriyetinin giderilmemesi nedeniyle bu aşamada ismini verdiğini” ifade ettiği, katılanın verdiği isim doğrultusunda aynı gün savunmasına müracaat edilen sanığın da “olay gecesi tescilsiz motosikleti ile seyir halindeyken yolun ortasında katılanın yürümekte olduğunu, tam yanından geçeceği sırada katılanın, arkasına bakmadan yolun diğer tarafına yürüdüğünü, kendisine çarpmamak için direksiyonu sola çevirdiğini ve ilerideki duvara çarptığını, katılana çarpmadığını” beyan etmesi karşısında, süresi içinde şikayetçi olan ve sanığın ismini vermemesini makul bir gerekçeye dayandıran katılanın aşamalardaki anlatımı ve adli muayene raporu ile örtüşen sanık savunması dikkate alındığında, idaresindeki araçla seyir halindeyken, yol üzerinde yürüyen yayanın yanından geçtiği sırada dikkatli ve temkinli olmayarak ve öncesinde gerekli ikazda bulunmayarak katılanın sol diz kapağı arka kısmına çarpan sanığın tali kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
İsabetsiz olup, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.