Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/16756 E. 2016/2733 K. 23.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16756
KARAR NO : 2016/2733
KARAR TARİHİ : 23.02.2016

Tebliğname no : 12 – 2014/260002
Mahkemesi : Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05/06/2014
Numarası : 2014/109 – 2014/386
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın yaklaşık bir saat sonraki ölçüme göre 2,51 promil alkollü olarak araç kullanırken akaryakıt istasyonunda ve ardından da seyir halinde olduğu caddeden sağa dönüşe geçerken park halindeki araçlara tam kusurlu şekilde çarparak maddi hasara sebebiyet verdiği olayda, sanığın kastının yoğunluğu, almış olduğu alkolün miktarı ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini,
2-TCK’nın 179/3. maddesinde alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanmanın suç olarak düzenlenip aynı maddenin 2. fıkrasında ise yaptırımının belirlendiği gözetilmeksizin, 2,51 promil alkollü olarak araç kullanan sanık hakkında temel ceza tayininde TCK’nın 179/3. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
3-Tayin edilen edilen hapis cezası TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının hüküm fıkrasının 6. bendinde “30” yerine “300” şeklinde yanlış gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.