Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1655 E. 2014/11610 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1655
KARAR NO : 2014/11610
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/168940

Mahkemesi : Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 22.03.2013

Numarası : 2012/37-2013/123

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince reddine;

Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazının reddine, ancak;

Tazminat istemine dayanak olan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/292 Esas- 2011/373 Karar sayılı ceza dava dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan yakalanarak tutuklandığı, hakkında 12.08.2009 tarihli iddianame ile TCK’nın 188/3. maddesi gereğince uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu kapsamında kalması sebebiyle davacının 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; tazminat davasının 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin (f) fıkrasına dayandırıldığı, davacı (sanık) hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesi gereğince hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması durumunda, davacı (sanık) hakkında TCK’nın 191. maddesi gereğince 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası tayin edilebileceği ve bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 141 ve 142. maddelerinde belirtilen tazminat isteme koşullarının oluşmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.