Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/16428 E. 2015/13144 K. 11.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16428
KARAR NO : 2015/13144
KARAR TARİHİ : 11.09.2015

Mahkemesi : ….. (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın alt sınırdan ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmadığı halde alt sınırdan ayrılarak fazla ceza verildiğine, taksit sayısının az olduğuna, ekonomik durumunun yeterince araştırılmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.06.2008 tarih, 2008/2-149 esas, 2008/163 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, koşullu bir düşme nedenini oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği; ayrıca, CMK’nın 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün, sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade edeceğinden, hükmedilen hapis cezasının TCK’nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve aynı Kanunun 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin düzenlemelere göre daha lehe olduğu gözetilmeden, CMK’nın 231. maddesinin 7. fıkrasına hatalı anlam verilerek silinme koşulları oluşmuş ve esasen 26/04/2006 tarihinde 765 sayılı TCK’nın 193/2. maddesi uyarınca verilen ve 647 sayılı Kanun 6. maddesi uyarınca ertelenen para cezasına ilişkin bulunan ve 14.01.2008 tarihinde kesinleşen adli sicil kaydındaki mahkumiyetinin 765 sayılı TCK’nın 95/2. maddesi uyarınca hüküm tarihinden itibaren 5 yıl içinde yeni bir suçtan mahkum olmaması nedeniyle vaki olmamış sayılan adli sicil kaydı dışında sabıkası bulunmayan, yapılan sorgusunda suçunu ikrar eden ve şikayetçisi olmayan dava konusu olay haricinde dosyaya olumsuz bir hali yansımayan sanık hakkında,
Sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması sebebiyle, HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİYE BIRAKILMASINA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,”
Şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2) Kabule göre de;
Temel ceza tayin edilirken uygulama maddesi olan TCK’nın 179/3. maddesi ile hapis cezasının gün adli para cezasına çevrilmesi ve adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulanan TCK’nın 52/3 ve 52/4. maddeleri gösterilmeyerek CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.