Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/16362 E. 2015/13725 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16362
KARAR NO : 2015/13725
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

Tebliğname No : 12 – 2014/232725
Mahkemesi : Nazilli(Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/04/2014
Numarası : 2013/264- 2014/523
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma,taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan kamu davasının düşürülmesine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaldıracak şekilde 181 promil alkollü olarak idaresindeki kamyonet ile 5,5mt genişlikte, asfalt kaplama, iki yönlü yolda gece vakti, saat 22:30 sıralarında yerleşim yeri dışında seyretmekte iken kısmen şerit ihlali yaparak karşı yön taşıt trafiğine ayrılmış şeride geçip, kendi şeridinde ilerleyen otomobil ile çarpışması neticesi otomobil sürücüsünün vücudunda meydana gelen kemik kırığı hayati fonksiyonlarının hafif derecede etkileyecek şekilde yaralandığı, otomobil sürücüsünün sanıktan şikayetçi olmadığını ifade ettiği olayda,
Sanığın eyleminde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu; ancak, TCK’nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre; her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre;
Sanığın, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına karar verileceği, somut olayda; sanığın eylemi bilinçli taksirle işlemesi,nitelikli şekilde yaralanan otomobil sürücüsünün şikayetçi olmaması karşısında ve mağdurdaki yaralanmanın nitelikli olması nedeniyle suçun takibinin TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca şikayet şartına tabi olmaması karşısında; sanığın, bilinçli taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.