YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16298
KARAR NO : 2015/13750
KARAR TARİHİ : 17.09.2015
Tebliğname No : 12 – 2014/154146
Mahkemesi : İstanbul (Kapatılan) Anadolu 20. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/12/2013
Numarası : 2011/2294 – 2013/913
Suç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kendisini vekil ile temsil ettirmesine rağmen katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından ve 5237 sayılı TCK’nın 61/2. maddesine aykırı olarak TCK’nın 22/3. maddesinin TCK’nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sonra uygulanması yerine, 89/2-a maddesinden sonra uygulanması; sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Taksirle yaralama suçundan yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın müdafiinin eksik incelemeye ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu suçtan verilen hükmün ONANMASINA;
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen hükme gelince;
Olay tarihinde sanığın alkollü şekilde kullandığı aracıyla kaza yapması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğinden bahisle trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; Türk Ceza Kanunu’nun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike ve zarar suçunun birlikte gerçekleştiği durumda sanığın sadece zarar suçu niteliğinde olan taksirle yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin kısmın hükümden çıkarılarak yerine ”Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklindeki bendin eklenmesi suretiyle bu suçtan verilen hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.