Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/16066 E. 2015/13969 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16066
KARAR NO : 2015/13969
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

Tebliğname No : 12 – 2014/242811
Mahkemesi : Çanakkale (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30/04/2014
Numarası : 2014/151 – 2014/287
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temel ceza belirlenirken, TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, kolluk ekiplerince yapılan yol kontrolünde durdurulan ve güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 218 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, almış olduğu alkol miktarı gözetilip suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak, alt sınır aşılıp hak ve nesafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği; somut olayda sanığın samimi ikrarı, pişman oluşu ve sanığın sabıkasının olmayışı birlikte değerlendirildiğinde, 5231 sayılı C.M.K’ nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yerine mahkemece ”sanığın adli sicil kaydından anlaşılan geçmişine göre bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığı” şeklindeki hatalı gerekçe ile sanık hakkında şartları oluşan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.