Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1593 E. 2014/12210 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1593
KARAR NO : 2014/12210
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/175220

Mahkemesi : Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 21.11.2012

Numarası : 2012/259-2012/405

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

5271 sayılı CMK’nın 144/1. maddesinin (1). fıkrasının a bendinde tazminat isteyemeyecek kişiler arasında “gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenler” de sayılmış ise de; 30/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Konularda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18. maddesi hükmü ile anılan maddenin 1. fıkrasının (a) bendi yürürlükten kaldırılmış olmakla, davacı yararına maddi ve manevi tazminat takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir, ancak;

Dosya içindeki Adana Asliye Ceza Mahkemesinin 15.08.2012 tarih, 2007/601-2008/227 sayılı ek kararı içeriğinden, davacı hakkında yapılan yargılama sonunda bu dosyada hükmedilen 8 ay 22 gün hapis cezasının, davanın dayanağı olan tutukluluk sürelerinden mahsubuna karar verildiği anlaşılmakla birlikte; 6459 sayılı Kanun gereğince mahsup yapılması halinde dahi tazminata hükmedilebileceği, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle bu tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nasafetin sağlanması bakımından bu husus nazara alınarak uygun bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde fazla tazminata hükmedilmesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.