YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1590
KARAR NO : 2014/10497
KARAR TARİHİ : 30.04.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/177836
Mahkemesi : Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 20/02/2013
Numarası : 2012/49 – 2013/44
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinde, N.. Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından yürütülmekte olan önleyici kolluk faaliyetleri sırasında, korunması gerekli kültür varlıkları bulundurduğu öğrenilen sanığın, Nallıhan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan verilen arama kararına istinaden ev ve eklentilerinde yapılan arama sonucunda, odunlukta, bir poşete sarılmış, 47 adet korunması gerekli kültür varlığı niteliğine haiz çeşitli parçalar bulunduğu, sanığın kolluk görevlileri tarafından, vekili ile birlikte 27/09/2007 tarihinde alınan ifadesinde, N.. Köyü’nün yayla olarak kullanılan kısmında gezerken, ardıç ağaçlarının arasında bir yerin kazılı olduğunu gördüğünü, yakından incelediğinde, toprağın üzerinde küçük cam parçaları ve yarı gömülü kaplar bulunduğunu görmesi üzerine bu parçaları alıp evine götürdüğüne ilişkin beyanı dikkate alındığında, sanığa atılı eylemin kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, haber verme yükümlülüğüne aykırılık suçunu oluşturduğu kanaatiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, dosyaya yansıyan somut bir zarar bulunmadığı gibi adli sicil kaydına göre sabıkasız olan sanık hakkında “suç nedeniyle oluşan zarar giderilmediğinden” şeklindeki yetersiz gerekçe ile 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanmamasına karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi ve kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine, denetim süresi içerisinde işlenecek ikinci suçtan dolayı hüküm veren mahkeme tarafından karar verileceği gözetilmeden, infazı kısıtlar şekilde, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde cezanın infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,
3-Dava konusu varlıklar üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, hali hazır durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, dosyanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü uzmanlarının soruşturma aşamasında düzenledikleri rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
4-2863 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında bulundurulması, alınıp satılması, taşınması yasak olan devlet malı niteliğindeki kültür varlıklarının aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü’ne teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5237 sayılı TCK’nın 54. maddesi uyarınca zoralımına karar verilmesi,
5-5 ay hapis cezasına mahkum olan sanık hakkında tayin edilen ceza ertelenirken, 5 ay yerine, hüküm fıkrasında 10 ay hapis cezasının ertelendiğinin gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.