Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1583 E. 2014/26571 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1583
KARAR NO : 2014/26571
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/387047
Mahkemesi : Lapseki Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/03/2012
Numarası : 2011/67 – 2012/64
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, suçtan zarar gören kurum vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gördüğü anlaşılan ve verdiği temyiz dilekçesi ile katılma isteğini ortaya koyan K.. B..’nın CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç işlemek için örgüt kurmak suçundan, Lapseki Sulh Ceza Mahkemesi’nin, 08/05/2007 gün, 2007/90 değişik iş sayılı kararı ile Y. A.. isimli şahsa ait cep telefonu hattının 3 ay süre ile iletişiminin dinlenilmesi sırasında, sanık ile 3. kişiler arasında, tarihi eser ticaretine ve kazı yapıldığına ilişkin görüşmeler yapıldığından bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmasında, kendisinin suç tarihinde ceza evinde bulunduğu, bahse konu cep telefonu hattının kendisi tarafından kullanılmadığı ve Y. A..’u tanımadığını beyan etmesine karşın, bu hususlar araştırılmamış ise de, iletişim kayıtlarında bahsi geçen eserlerin ele geçirilemeyip, kazı yapılan yerin tespit edilememesi ve ayrıca sanığın atılı suçu kabul etmemesi karşısında, mahkumiyeti için yeter delil bulunmadığı, bu kapsamda beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, mahkumiyetine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.