Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/15494 E. 2014/20963 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15494
KARAR NO : 2014/20963
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

Tebliğname No : 4 – 2010/201680
Mahkemesi : İzmir (Kapatılan) 27. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/12/2009
Numarası : 2009/90-2009/1039
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, sanığın, nişanlısı olan katılanla cinsel ilişkiye girdiği sırada, katılanın bilgisi dahilinde, kamera sistemi çalışır taşınabilir telefonuyla çekim yapıp, nişanın bozulmasının ardından, beraber oldukları dönemde kaydettiği katılanın cinsel ve fiziksel mahremiyetini içeren görüntülerini, onun rızası dışında, pornografik içerikli bir internet sitesi üzerinden yayımladığı iddia ve kabulüne konu olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sübuta, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında CMK’nın 253. maddesi gereğince uzlaştırma işlemi sağlanmadan kamu davası açılması, yargılama aşamasında da aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmemesi, kanuna aykırı,
2- TCK’nın 134/2. maddesinde, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerinin ifşası halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiş iken, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 81. maddesi ile TCK’nın 134/2. maddesinde yapılan değişiklikle, temel ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve ifşanın basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi halinde de aynı cezaya hükmolunacağının belirtilmiş olması nedeniyle; ayrıca, 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü ve TCK’nın 134/2. maddesinde öngörülen ceza miktarına göre, TCK’nın 7/2. maddesi gereğince, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.