Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1540 E. 2014/25201 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1540
KARAR NO : 2014/25201
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/139934
Mahkemesi : Yatağan Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14/02/2013
Numarası : 2012/161 – 2013/52
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça konu müdahalelerin yapıldığı arazinin, sanığın hisseli malik olduğu 1542 parsel sayılı taşınmaz olmayıp, 1530 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve bu taşınmaza ilişkin tapu kaydı dosyada bulunmamakta ise de, bu eksiklik sonuca etkili görülmeyerek tebliğnamede bu hususun araştırılması yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanun’un, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmi Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanun’un 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanun’un 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında
Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 13/06/2008 gün, 4157 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalan, Yatağan ilçesi, Yeşilbağcılar beldesi, Tepecik mevkiinde bulunan araziye, çukurlar açıldığı, arkeolojik kalıntıların içine zeytin ağaçları dikildiği, alanın çevresine moloz ve çöp döküldüğü, alanda patika yol açıldığının tespit edilmesi üzerine, sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak, bölgenin 1. derece doğal sit alanı olarak tesciline ilişkin Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 13/06/2008 gün, 4157 sayılı kararı taşınmazın bulunduğu yerde ilan edilmemiş dahi olsa, sanığın dosya kapsamında mevcut savunması dikkate alındığında, 2863 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğinde olduğunu bildiği araziye, zeytin fidanı dikip, moloz dökmek suretiyle müdahalede bulunduğu ve bu kapsamda atılı eylemi işlediği tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu gözetilmeksizin, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, beraatına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanun’un 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle İl Özel İdaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin, koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanıkların hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
2-02/12/2011 olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında 22/01/2012 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.