Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/15361 E. 2014/20690 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15361
KARAR NO : 2014/20690
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname no : 7 – 2012/297467
Mahkemesi : Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/11/2010
Numarası : 2009/1251 – 2010/1142
Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle,
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı temsile yetkili olan Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne 13/11/2012 tarihinde tebliğ olunan kararın 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi gereğince 20/11/2012 tarihine kadar temyiz edilmesi gerekirken, 20/03/2013 tarihinde temyiz edildiği, hüküm tarihi itibariyle temyiz isteminin süresinde olmaması nedeniyle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca şikayetçi vekilinin temyiz isteminin REDDİNE karar verilerek, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 18/11/1990 gün 1569 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli Ankara ili, Altındağ ilçesi, Kale sokak, .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada restoran işletmeciliği yapan sanığın, 2008 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne müracaat ederek bahse konu yapıda tadilat yapmak için izin verilmesini talep ettiği, bunun üzerine talebin değerlendirilmesi için belediye görevlileri tarafından suç tarihinde yapılan denetimler sırasında, izin verilmediği halde sanık tarafından, tescilli olan .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bina ile .. ada.. parseldeki tescilsiz yapının tek bir mekan haline dönüştürüldüğü, aradaki duvarların kaldırıldığı ve taşınmazın pencere yapı ve sayılarının değiştirildiğinin tespit edildiği, dosya kapsamında mevcut, şehir planlamacısı, mimar ve inşaat mühendisi bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, sanığın eylemlerinin basit tamirat kapsamını aşıp, esaslı tamir ve tadilat kapsamında olduğunun belirtildiği, sanığın savunmasında, tescilli olan .. ada ..ve tescilsiz olan kendisine ait .. ada.. parsel sayılı taşınmazın, birleştirme konusunda Koruma Kurulu’na müracaat ettiğini ancak sonuçlanmasını beklemeden hemen tadilata başladığını beyan ettiği, savunması dikkate alındığında sanığın, suça konu yapının tescilli olduğunu bildiği halde ilgili Koruma Kurulu’ndan izin almaksızın koruması gerekli taşınmaz kültür varlığına inşai müdahalede bulunduğu anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu sebeple tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda öncelikle, görevlendirilen bilirkişi heyetinden, zararın niteliği konusunda ek rapor alınıp, suça konu taşınmaza sanık tarafından yapılan uygulamalarla ilgili olarak, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenip, ayrıca taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediyesi veya İl Özel İdaresi bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’nun bulunmadığının anlaşılması halinde 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması; yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi veya ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olsa bile, taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediyesi veya İl Özel İdaresi bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun bulunduğunun anlaşılması halinde 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve ugulamaya göre de;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/0/2008 tarih, 2007/554-2008/60 sayılı ilamının tekerrüre esas olduğu ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı saklı tutularak isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.