Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/15083 E. 2014/25522 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15083
KARAR NO : 2014/25522
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

Tebliğname no : 8 – 2014/220476
Mahkemesi : Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 12/03/2009
Numarası : 2008/331 – 2009/109
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, Hakkı olmayan yere tecavüz

2863 sayılı Kanuna aykırılık ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dava konusu 814 nolu parselin Maliye H.. H..si adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla, hükümden sonra yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154/1. madde ve fıkrası kapsamında, H.. H.. adına kayıtlı taşınmaza tecavüz etmekten hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA,
2) 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
Sanığın, Mardin ili, Merkez, Dara köyü girişinde bulunan ilköğretim ve ziraat binası arasındaki mozaik kalıntılarının etrafında iş makinesi ile çalışma yaptığı ihbarının alınması üzerine kolluk kuvvetleri tarafından olay mahalline gidildiğinde, iş makinesinin alandan çıkmış ve yol kenarında durur vaziyette, zemin düzeltmesi yaptıran sanığında arazi üzerinde olduğunun görüldüğü, Müze Müdürlüğü görevlileri tarafından hazırlanan 19/02/2008 tarihli raporda, bir kısmı sanığa, bir kısmı H.. H..ye ait olan alanda 2007 yılında yapılan kazı çalışmaları sırasında mozaikli bir yapının açığa çıkartıldığı, alanın Dara ören yeri sit sınırları dışında kaldığı, yapının doğu kısmında sanık tarafından çift sürüldüğü, ağaç fidanları dikildiği, Dara antik kent kalıntılarına ait devşirme taşlar ile arazinin etrafına duvar örüldüğünün belirtildiği, Dara Köyü girişinde bulunan H.. H.. arazisini sit alanından sökülmüş tarihi taşlarla çevirdiği, kullandığı alanda bulunan mozaik kalıntıları üzerine ağaç diktiği, mozaiklere zarar verdiği iddiasıyla sanık hakkında dava açıldığı, sanığın savunmasında, R. A.. isimli şahsa ait ancak kendisinin kullanımında olan arazinin altında mozaik alan bulunduğunu 2007 yılının sonlarına doğru öğrendiğini, bu tarihten sonra da arazi üzerinde mevcut tarihi bulgunun dokusunu bozacak herhangi bir işlemde bulunmadığını beyan ettiği, dava konusu parsellere ilişkin taşınmaz kayıtları incelendiğinde, 396 nolu parselin susuz tarla vasfıyla Reşat Aba adına kayıtlı olduğu, 814 nolu parselin ise Maliye H.. H..si adına kayıtlı olduğu, her iki taşınmazın da beyanlar hanesine 13/01/2009 tarihinde 1. ve 2. derecede korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduklarına dair şerh verildiği, dosya kapsamında mevcut inşaat bilirkişi raporunda, barakanın söküldüğünden dolayı ayrıntılı bir gözlem yapılamadığı, duvar yapımında kullanılan taşların tarihi özelliğinin bulunmadığı, mozaik dokuların ise İl Kültür Müdürlüğü tarafından ince mil, çadır ve çakıllı kum ile örtülüp koruma altına alındığından inceleme yapılamadığı, fen bilirkişinin raporunda, İ.. M.. ile yaptıkları yazışmalarda, dava konusu taşınmazın sit alanı içerisinde kaldığının belirtildiği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay yerinde arkeolog bilirkişi marifetiyle yeniden keşif icra edilerek, iddianamede açıklanan eylemler nedeniyle 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli kültür varlığı olduğu belirlenen mozaiklerin zarara uğrayıp uğramadığı her türlü şüpheden uzak biçimde belirlenip, sanığın yaptığı müdahaleler nedeniyle zarar tespit edilmesi halinde “kültür varlığına kasten zarar verme”, zarar bulunmadığının belirlenmesi halinde ise “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma” suçundan hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırmaya dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.