Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/14155 E. 2015/10397 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14155
KARAR NO : 2015/10397
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince açıklanan, TCK’nın 179/3-2, 62/1, 50, 52/2-(4). maddeleri gereğince mahkûmiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Sulh Ceza Mahkemesi’nin 02.05.2012 tarih, 2011/313 esas, 2012/150 karar sayılı kararının 28.05.2012 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde, sanık hakkında 29.10.2012 tarihinde işlediği kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/334 esas, 2013/301 karar sayılı 11.09.2013 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın 21.10.2013 tarihinde kesinleşmesiyle, 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasten suç işlediği gerekçesiyle yapılan ihbar üzerine CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına ilişkin Sulh Ceza Mahkemesinin 21.02.2014 tarih ve 2013/390 esas, 2014/162 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 175 promil alkollü olarak araç kullandığı olayda, sanığın kastının yoğunluğu, almış olduğu alkolün miktarı ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının taksitlendirmeye ilişkin 5. bendinin başına “TCK’nın 52/4. maddesi gereğince” ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.